Phrasal Verbs
Workplace Phrasal Verbs
Business English öğrenirken çoğumuzun zorlandığı konulardan biri phrasal verbs 🫠 Günlük İngilizcede sıkça kullanılan bu yapılar, iş hayatında da oldukça yaygındır ve doğru kullanıldığında iletişimi çok daha doğal ve akıcı kılar 🥸 Toplantılarda, e-postalarda ve sunumlarda kullanılan bu ifadeleri bilmek bizi bir adım daha ileri taşır 📈
/ / / / / / / /
1) Follow up (on) – Bir şeyi takip etmek
I’m following up on the email I sent yesterday.
(Dün gönderdiğim e-postayı takip ediyorum.
2) Bring up – Bir konuyu gündeme getirmek
She brought up an important point during the meeting.
(Toplantıda önemli bir noktayı gündeme getirdi.)
3) Look into – Araştırmak / incelemek
We will look into the issue and get back to you.
(Sorunu inceleyip size geri dönüş yapacağız.)
4) Point out – İşaret etmek / belirtmek / vurgulamak
I’d like to point out that the deadline is approaching.
(Son teslim tarihinin yaklaştığını belirtmek isterim.)
5) Set up – Kurmak / ayarlamak (meeting, system, process)
Let’s set up a meeting for tomorrow morning.
(Yarın sabah için bir toplantı ayarlayalım.)
6) Carry out – Yürütmek / gerçekleştirmek
The team will carry out user testing next week.
(Ekip gelecek hafta kullanıcı testlerini yapacak.)
7) Go over – Üzerinden geçmek / gözden geçirmek
Let’s go over the report before we submit it.
(Raporu göndermeden önce üzerinden geçelim.)
8) Come up with – Bir çözüm/ fikir bulmak
We need to come up with a new strategy for this campaign.
(Bu kampanya için yeni bir strateji bulmamız gerekiyor.)
9) Take over – Devralmak / yönetimi ele almak
She will take over the project starting next month.
(Önümüzdeki aydan itibaren projeyi o devralacak.)
10) Back up – Yedeğini almak / desteklemek
Make sure to back up your files regularly.
(Dosyalarınızı düzenli olarak yedeklediğinizden emin olun.)

11) Call off – İptal etmek
We had to call off the meeting due to technical issues.
(Teknik sorunlar nedeniyle toplantıyı iptal etmek zorunda kaldık.)
12) Fill in – Form doldurmak / yerine geçmek
Can you fill in for me during tomorrow’s meeting?
(Yarınki toplantıda benim yerime geçebilir misin?)
13) Turn down – Reddetmek
He turned down the offer because it didn’t meet his expectations.
(Teklif beklentilerini karşılamadığı için reddetti.)
14) Run out (of) – Bitmek / tükenmek
We are running out of time; let’s make a decision.
(Vaktimiz tükeniyor, hadi bir karar verelim.
15) Catch up – Güncel duruma yetişmek / toparlamak
I need to catch up on emails this afternoon.
(Bu öğleden sonra e-postaları yetiştirmem gerekiyor.)
16) Break down – Detaylandırmak / parçalara ayırmak
Let’s break down the process into smaller steps.
(İşi daha küçük parçalara ayıralım.)
17) Figure out – Çözmek / anlamak
We need to figure out why the system is not responding.
(Sistemin neden yanıt vermediğini çözmemiz gerekiyor.)
18) Put off – Ertelemek
We had to put off the presentation until next week.
(Sunumu gelecek haftaya ertelemek zorunda kaldık.)
19) Work on – Üzerinde çalışmak
I’m currently working on the new training materials.
(Şu anda yeni eğitim materyalleri üzerinde çalışıyorum.)
20) Look forward to – Dört gözle beklemek
I look forward to working with your team.
(Ekibinizle çalışmayı dört gözle bekliyorum.)

Bu ifadeleri ezberlemek yerine, gerçek kullanım örnekleriyle öğrenmek ve düzenli olarak kullanmak çok daha kalıcı sonuçlar sağlar 😎 Bu listedeki phrasal verb’leri günlük iş iletişiminde kullanmaya başladığında, İngilizceye olan güveninin de arttığını fark edeceksin 🤩







