English
İngilizceye Sıfırdan Başlamak: Adım Adım İngilizce Öğrenme Rehberi
İngilizce öğrenmeye sıfırdan başlasaydım nasıl bir yol izlerdim, en baştan nelere dikkat ederdim bunların bir derlemesini yaptım. Çünkü sizinde aynı hatalara düşüp “keşke şunu bilseydim!” “keşke şunu daha farklı yapsaydım!” demenizi istemedim 😊 İngilizce öğrenme serüveninizde hata yapmanın çok normal olduğunu da unutmayın! Kendi hızınızda ilerleyin ve öğrenmenin tadını çıkarın 🥳🥳
/ / / / / / / /
İngilizceye Sıfırdan Başlamak: İngilizce Öğrenme Rehberi
İngilizce öğrenmeye sıfırdan başlasaydım nasıl bir yol izlerdim? En baştan nelere dikkat ederdim? Sizler için bunların samimi bir derlemesini yaptım. Çünkü sizin de aynı hatalara düşüp “Keşke şunu bilseydim!”, “Keşke şunu daha farklı yapsaydım!” demenizi istemedim. 😊
İngilizce öğrenme serüveninizde hata yapmanın çok normal olduğunu sakın unutmayın! Kendi hızınızda ilerleyin ve öğrenmenin tadını çıkarın. Hazırsanız, işte sıfırdan başlayanlar için yol haritası:
1. Kelime Ezberinde Kaybolmayın: İhtiyacınıza Odaklanın
Evet biliyorum, kelime öğrenmek bizim için çok önemli; fakat daha yolun başındayken sözlükteki tüm kelimeleri ezberlemeye çalışmayın, aksi takdirde kaybolursunuz.
Her kelimeyi bir anda yüklemek yerine, hayatınızda en sık kullandığınız kelimelere odaklanın.
Bir gün içinde neler yapıyorsunuz?
Zamanınızı kimlerle geçiriyorsunuz?
Hayatınız ile ilgili kelimeleri önceliklendirin. Örneğin, bir ofiste çalışıyorsanız iş ile ilgili terimleri öğrenmeye başlayın. Bilgisayar, toplantı, e-posta gibi kelimeleri öğrenip cümlelerde kullanmaya çalışın: "I need to send an email."
Kendi alanınıza yönelik kelimeleri çalışmanız, dünyadaki tüm hayvanların veya tüm renklerin ismini öğrenmekten çok daha fazla işinize yarayacaktır. Aralarından ihtiyacınız olanı seçin.
Öneri: Kelime öğrenme stratejilerini merak ediyorsanız, bu konuyla ilgili detaylı videomu izleyebilirsiniz. 😊
2. Korkuyu Yenip Konuşmaya Başlayın
İngilizce konuşmaktan korktuğunuzu biliyorum. Ama korkarak speaking (konuşma) becerinizi geliştiremezsiniz. İngilizce öğrenmeye yeni başladıysanız bu sizi biraz ürkütebilir; çünkü hem kelime eksiğiniz hem de gramer eksiğiniz olacak. Fakat endişelenmeyin.
Yapacağınız şey şu: Telefonunuzdan zamanlayıcıyı açıp kronometreyi 1 dakikaya ayarlayacaksınız. ⏱️
1 dakika boyunca İngilizce konuşacaksınız. O an etrafınızda neler olduğunu, gününüzün nasıl geçtiğini anlatabilirsiniz. "Today, I woke up early and had breakfast," gibi basit cümleler kurun. Konuşmak istediğiniz özel bir konu varsa bundan da bahsedebilirsiniz.
Mesela bir cümlede ya da kelimede takıldınız mı? Direkt Tureng ya da Google Translate'ten söylemek istediğiniz cümleye veya kelimeye bakın. Böylelikle kelime bilginizi de ilerletmiş olursunuz. Süreyi zamanla 2, 3, 4 dakikaya çıkarabilirsiniz.
Buna alternatif olarak online dil öğrenme platformlarını kullanabilirsiniz. Bir önceki videomda en popüler dil öğrenme platformlarını karşılaştırmıştım. Aşağıdaki bağlantıdan platformları daha detaylı inceleyebilirsiniz. Teknolojiden yararlanmak, süreci hem hızlandırır hem de eğlenceli hale getirir.
3. Gramer: Amaç Değil, Araç Olsun
Dil öğrenmenin temel taşlarından biri de grameri iyi öğrenmektir. Ama bunun için onlarca gramer kitabı almanıza gerek yok. Ayrıca İngilizceyi sadece gramerden ibaretmiş gibi düşünmeyin. Tabii ki doğru ve düzgün cümleler kurmak önemli ama kuralların içerisinde kaybolmayın.
Bana çok fazla kaynak sorusu geliyor. “English Grammar in Use” kitabını gönül rahatlığıyla kullanabilirsiniz. Açıklayıcı bir anlatımı ve örnekli alıştırmaları var. Ama illaki kitap almanıza da gerek yok; YouTube'daki ücretsiz gramer derslerinden de faydalanabilirsiniz.
Öğrendiğiniz gramer yapılarını günlük hayatta kullanmaya çalışın. Mesela, arkadaşınıza "Dün okula gittim" derken, "I went to school yesterday" cümlesini kurun ve geçmiş zamanı (Past Tense) pekiştirin. İngilizceyi sadece kitaptan değil, gerçek hayatta kullanarak öğrenmek çok daha etkilidir.

4. Sadece Ders Kitabı Yetmez: Kültürü Öğrenin
Bir dili öğrenmek sadece gramer ve kelime bilgisiyle sınırlı değildir; aynı zamanda o dilin konuşulduğu kültürü anlamak da gerekir. İngilizce konuşulan ülkelerin geleneklerini ve popüler kültürlerini araştırmak, dili daha iyi kavramanıza yardımcı olur.
Okullarda ve kitaplarda hepimize "formal" yani resmi İngilizce öğretiliyor. Gündelik konuşma ya da argoya dair pek bir şey bilmiyoruz. Fakat resmi olmayan ifadeler, argolar ve deyimler günlük konuşmada oldukça yaygındır.
Örneğin:
Resmi: "How are you?"
Samimi: "What's up?"
Özellikle YouTube’da farklı yaş ve meslek gruplarından kendi hayatını vloglayan kanallar var. Bunları izleyerek "gerçek" gündelik hayat İngilizcesini kapabilirsiniz.

5. Taklit Edin (Shadowing Tekniği)
Öncelikle bunun ne olduğundan bahsedelim. Bu teknikte, duyduğunuz İngilizce cümleleri aynı anda ya da hemen ardından tekrar ediyorsunuz. Tıpkı bir papağanın söylediklerimizi taklit etmesi gibi. 🦜
Bu yöntem sayesinde hem telaffuzunuzu geliştirirsiniz hem de dinleme becerilerinizi güçlendirirsiniz.
Örneğin, bir YouTube videosu ya da podcast dinliyorsunuz. Dinlediğiniz cümleleri, söyleniş tarzını ve vurguları taklit ederek yeniden ifade edin. Sanki o an dinlediğiniz şeyi İngilizce olarak siz seslendiriyormuşsunuz gibi düşünün. İzlediğiniz dizilerde favori karakterinizi de taklit edebilirsiniz. Bu sadece kelimeleri öğrenmenize değil, aynı zamanda doğal bir aksan kazanmanıza da yardımcı olur.

6. Basit Kelimeleri Günlük Hayata Entegre Edin
Öğrendiğiniz basit kelimeleri ve ifadeleri hayatınıza dahil etmek öğrenme sürecini hızlandırır.
Yemek yerken “Afiyet olsun” demek yerine "Enjoy your meal" diyebilirsiniz.
Sabah kalktığınızda aynaya bakıp "Good morning!" diyerek güne başlayabilirsiniz.
Evde kullandığınız ifadeleri İngilizceye çevirin: "Beni bekle" yerine "Wait for me" deyin.
Bir başka pratik örnek de alışveriş listesi hazırlamaktır. Markete gitmeden önce listenizi İngilizce yapın: "bread, milk, eggs, apples..." Günlük rutinlerinizi İngilizce düşünmeye çalışın. Böylelikle yeni kelimeleri hayatınıza entegre ederek daha kalıcı hale getirirsiniz.

7. İngilizce Günlük Tutmanın Gücü
Bir günlük tutarak yeni öğrendiğiniz kelimeleri ve gramer yapılarını pratiğe dökebilirsiniz.
Başlangıçta basit ifadelerle başlayın:
"Today, the weather is sunny." (Bugün hava güneşli.)
"I went to the park." (Parka gittim.)
Zamanla daha uzun cümleler kurmaya çalışın. Diyelim ki Simple Past Tense (Geçmiş Zaman) öğrendiniz. O zaman şöyle bir cümle kurun: "Today, I went to the park with my friend. The weather was perfect, and we had a lot of fun walking and talking."
Öğrendiğiniz şeyleri direkt uygulamaya dökün. Çünkü öğrendiğiniz yeni kelimeleri yazılarınızda kullanırsanız hafızanıza daha rahat kazınır. Hata yapmaktan korkmanıza da gerek yok çünkü günlüğünüzü sadece siz okuyorsunuz!
8. Maruz Kalmak: Telefon Dilini Değiştirin
Her zaman ne diyorum? Dile ne kadar maruz kalırsanız, o kadar hızlı öğrenirsiniz.
İngilizceyi günlük rutininizin bir parçası haline getirmelisiniz. En basitinden cep telefonunuzdaki dil ayarlarını İngilizceye çevirebilirsiniz. Hava durumu uygulamanızı açarken "It's sunny today" gibi cümlelerle karşılaşmak gün boyu İngilizceye maruz kalmanıza yardımcı olur.
Ayrıca sosyal medya hesaplarınızda İngilizce içeriklere daha fazla yer verebilirsiniz. Instagram’da İngilizce öğrenme sayfalarını takip edebilir; YouTube’da dil öğrenenler için hazırlanan podcast’leri dinleyebilirsiniz.
Not: Önceki videomda dinlemenizi geliştirmek için harika kaynaklar vermiştim. Daha detaylı bakmak isterseniz ziyaret edebilirsiniz.
Son olarak unutmayın; hata yapmak bu sürecin doğal bir parçasıdır ve her hata size bir şeyler öğretir. Sonuçta dil bir iletişim aracıdır, her şeyi dört dörtlük yapmak zorunda değilsiniz. Kendinize zaman tanıyın, öğrenme sürecinin tadını çıkarın ve dil öğrenme serüveninde kendinizi sürekli geliştirmeye devam edin. 🚀
Başarılar dilerim! 😊







