English

Kafada Çeviri Yapmaya Son: 5 Adımda İngilizce Düşünmeye Başla

İlknur Acar

26 Eki 2024

8 min

Kafada Çeviri Yapmaya Son: 5 Adımda İngilizce Düşünmeye Başla

Birçok kişi İngilizce konuşurken, yazarken veya dinlerken tamamen İngilizce düşünmenin nasıl mümkün olduğunu merak ediyor. "İngilizce düşünememek" ve konuşmadan önce sürekli kafada çeviri yapmak, dil öğrenenlerin yaşadığı en yaygın ve en yorucu zorluklardan biri.

Ancak iyi haber şu: Doğru adımlarla bu engel aşılabilir.

Önemli olan, zihninizi İngilizceye adapte etmek ve bu süreci verimli bir alışkanlığa dönüştürmektir. Peki ama nasıl? Hadi gelin, İngilizce düşünme yolunda atmanız gereken 5 hayati adıma birlikte göz atalım.


/ / / / / / / /

Adım 1: Maruz Kalın ve Her Şeyi İngilizce Dinleyin

İngilizce düşünmeye başlamanın ilk ve en temel kuralı "imersion" yani dile maruz kalmaktır. Etrafınızdaki her şeyi İngilizceye çevirin. Podcast'ler, kitaplar, müzikler, diziler... Tükettiğiniz her içerik İngilizce olmalı.

Ne kadar çok İngilizce duyarsanız, beyniniz dili o kadar doğal bir şekilde işlemeye başlar. Bu adım, beyninizi İngilizce seslere alıştırmak için harika bir pasif egzersizdir. Ancak sadece arka planda çalması yetmez; aktif dinleyici olun:

  • Şarkı sözleri: Dinlerken kelimeleri yakalayıp anlamaya çalışın.

  • Diziler: Karakterlerin konuşma yapılarına odaklanın.

  • Taklit (Shadowing): Sanki dizideki bir karaktermiş gibi yapın ve o karakterin repliklerini aynı tonlamayla tekrar edin.

Bu yöntem, İngilizce düşünme sürecinizi hızlandıracak ve farkında olmadan yeni kelime kalıplarını hafızanıza kazımanızı sağlayacaktır.

Adım 2: Kendi Kendinize Konuşun (Sesli Düşünme)

Bu size başta biraz tuhaf gelebilir, ancak kendi kendinize İngilizce konuşmak, beyninizi "İngilizce düşünmeye" eğitmenin en güçlü yollarından biridir.

Bunu yapmak için karmaşık konulara ihtiyacınız yok. Kolay bir şeyle başlayın; mesela gününüzün nasıl geçtiğini sorun ve kendinize cevap verin. Yaptığınız işi anlık olarak anlatın (narrating).

Örneğin yemek yaparken içinizden veya sesli olarak şöyle diyebilirsiniz:

"I am boiling the water now. I'm chopping the carrots and adding them to the pan." (Şimdi suyu kaynatıyorum. Havuçları doğruyorum ve tavaya ekliyorum.)

Bu alışkanlık, düşüncelerinizi anadilinize çevirmeden, doğrudan İngilizce olarak üretmenize yardımcı olur. Eğer İngilizce öğrenen bir partneriniz varsa, bu egzersizleri karşılıklı yaparak verimi iki katına çıkarabilirsiniz.

Adım 3: Çift Dilli Sözlük Kullanmayı Bırakın

Çift dilli (Türkçe-İngilizce) sözlükler başlangıç seviyesinde hayat kurtarıcıdır, ancak orta seviyeye ulaştığınızda aslında sizi geride tutan birer "koltuk değneği"ne dönüşürler.

Neden mi? Çünkü sizi çeviri yapmaya teşvik ederler!

Beyninizin çeviri modundan çıkması için İngilizce-İngilizce (Monolingual) sözlük kullanmaya başlamalısınız. Cambridge veya Oxford gibi sözlükler, kelimelerin anlamlarını yine basit İngilizce ile açıklar. Bu sayede:

  1. Kelimeleri bağlam içinde öğrenirsiniz.

  2. Anadilinize dönmeden anlamı kavrarsınız.

  3. Tanımı okurken ekstra İngilizce okuma pratiği yapmış olursunuz.

Başlangıçta zorlayıcı olsa da, bu geçiş İngilizce düşünmek için atacağınız en kritik adımlardan biridir.

Adım 4: Bağlamı Yakalamak İçin Okuyun

Düzenli olarak İngilizce okumak, düşünce sürecinizi ve kelime dağarcığınızı geliştirir. Seviyenize uygun basit hikaye kitaplarıyla başlayıp, zamanla romanlara, blog yazılarına veya haber sitelerine geçebilirsiniz.

Okuma yaparken şunlara dikkat edin:

  • Görselleştirin: Okuduğunuz cümleleri Türkçeye çevirmek yerine, zihninizde o sahneyi canlandırın. "Apple" kelimesini gördüğünüzde aklınıza "Elma" kelimesi değil, kırmızı bir elma görüntüsü gelmeli.

  • Kendi Cümlelerinizi Kurun: Bilmediğiniz bir kelimeyle karşılaştığınızda, anlamını öğrendikten sonra o kelimeyle hemen kendi cümlenizi kurun.

Yeni kelimeleri cümle içinde nasıl kullanacağınızı öğrenmek, onları hafızanıza kazımanın en garantili yoludur.

Adım 5: Günlük Tutun ve İngilizce Yazın

Yazmak, konuşmanın provasıdır. Beyninizi aktif olarak İngilizce düşünmeye teşvik eder ve öğrendiğiniz yapıları pekiştirir.

Bunun için bir yazar olmanıza gerek yok. Basit bir günlük tutma rutini ile başlayabilirsiniz.

  • Gününüzü nasıl geçirdiniz?

  • Yarın için planlarınız ne? (To-do list)

  • Şu an ne hissediyorsunuz?

İlk etapta dilbilgisine (grammar) ya da mükemmelliğe asla takılmayın. Amacınız, fikirlerinizi olabildiğince akıcı bir şekilde kağıda dökmek olsun. Siz yazdıkça ve "akışta" oldukça, doğruluk zamanla gelecektir.

Umarım bu beş adım, kafanızdaki o "çeviri motorunu" durdurmanızda size yardımcı olur. Unutmayın, dil öğreniminde sihirli değnek yoktur; tutarlılık vardır. Bu adımları günlük rutininizin bir parçası haline getirirseniz, zamanla İngilizceye olan yaklaşımınızın tamamen değiştiğini fark edeceksiniz.

Siz bu adımlardan hangisini uygulamaya başlayacaksınız?

Ilknur

Ready to explore the jungles of grammar, climb the peaks of vocabulary, or dive into idioms? Whether you have a question, a pun, or just want to say hi, you’re in the right place!

Made by Yiğit Kemal Ağaç © 2024

All right reserved.

Ilknur

Ready to explore the jungles of grammar, climb the peaks of vocabulary, or dive into idioms? Whether you have a question, a pun, or just want to say hi, you’re in the right place!

Made by Yiğit Kemal Ağaç © 2024

All right reserved.

Ilknur

Ready to explore the jungles of grammar, climb the peaks of vocabulary, or dive into idioms? Whether you have a question, a pun, or just want to say hi, you’re in the right place!

Made by Yiğit Kemal Ağaç © 2024

All right reserved.

Ilknur

Ready to explore the jungles of grammar, climb the peaks of vocabulary, or dive into idioms? Whether you have a question, a pun, or just want to say hi, you’re in the right place!

Made by Yiğit Kemal Ağaç © 2024

All right reserved.