Collocations
Collocations with TIME
Zaman, hepimizin peşinden koştuğu ama asla yakalayamadığı o kıymetli şey! ⏳ Peki, İngilizcede "time" kelimesiyle birlikte kullanılan kalıpları biliyor musunuz? 🧐 Bu yazıda, "zaman"la ilgili en yaygın ve kullanışlı collocation'ları keşfedeceksiniz. Bu kelime öbekleri, konuşma ve yazılarınızı daha doğal ve akıcı hale getirecek. Hazırsanız, zaman kaybetmeden başlayalım! 🤩
/ / / / / / / /
Collocations with Time

take time - Zaman ayırmak, zaman almak
make or find time to do something - Bir şey yapmak için zaman bulmak
kill time - Zaman geçirmek, vakit öldürmek
waste time - Zaman harcamak, boşa zaman harcamak
save time - Zaman kazanmak, zamandan tasarruf etmek
run out of time - Zamanın tükenmesi, zamanı kalmamak
quality time - Verimli zaman, kaliteli zaman
smashing time - Harika zaman geçirmek
spare time - Boş zaman
precious time - Değerli zaman

Örnek Cümleler
- Take time: 
 It’s important to take time for yourself every day.
 Her gün kendin için zaman ayırmak önemlidir.
- Make or find time to do something: 
 I always try to find time to exercise, even with a busy schedule.
 Yoğun bir programım olsa bile egzersiz yapmak için zaman bulmaya çalışırım.
- Kill time: 
 We had to wait for the train, so we killed time by reading.
 Treni beklemek zorundaydık, bu yüzden kitap okuyarak vakit öldürdük.
- Waste time: 
 Don’t waste time on things that don’t matter.
 Önemsiz şeyler için zaman harcama.
- Save time: 
 Using online tools can save you time on your work.
 Çevrimiçi araçları kullanmak işinde sana zaman kazandırabilir.
- Run out of time: 
 We ran out of time before we could finish the project.
 Projeyi bitiremeden zamanımız tükendi.
- Quality time: 
 Spending quality time with family is priceless.
 Aileyle verimli zaman geçirmek paha biçilemez.
- Smashing time: 
 We had a smashing time at the concert last night.
 Dün gece konserde harika zaman geçirdik.
- Spare time: 
 In my spare time, I enjoy painting and reading.
 Boş zamanlarımda resim yapmaktan ve okumaktan keyif alırım.
- Precious time: 
 Don’t waste your precious time on negative people.
 Değerli zamanını olumsuz insanlara harcama.






